Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölüm Sorumlusu Uzman Diyetisten Zeynep Alan Öztürk, Kurban bayramı nedeniyle vatandaşların et tüketimi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Öztürk, Kurban Bayramı’nda şeker, şekerli gıda ve et tüketiminin arttığını, özellikle diyabet hastaları tarafından şeker tüketiminde aşırıya kaçılmaması, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları ile benzer kronik Hastalığı olan bireylerin ise et tüketimini kontrollü yapması gerektiğini hatırlattı.
Kurban bayramında beslenme önerileri
Vatandaşların yeme içmelerine çok dikkat etmelerini isteyen Öztürk, “Güne hafif bir kahvaltı ile başlayın. Az ve sık aralıklarla beslenin. Misafirliklere tok gidin. “Toku ağırlamak zordur!” sözüne uyarsanız daha az yiyebilirsiniz. Yapılan ikramı geri çeviremiyorsanız az yiyin ve tadımlık miktarlarda alın. Lezzetli yiyecekleri de az yiyerek aynı tatmine ulaşabileceğinizi unutmayın. Aldığınız lezzeti uzatabilmenin en iyi yolu yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek yemektir. Lokmanızı ağzınızda sıvı hale gelmeden yutmayın” dedi.
Diyetisyen Öztürk açıklamasında şunları söyledi; “Hepimiz için manevi değeri yüksek olan kurban bayramına kısa bir süre kaldı. Kurban kesme, akraba ziyareti, taze et yemekleri, tatil derken genellikle beslenme düzensizleşir. Bu durumda da özellikle diyabet (şeker hastalığı), obezite (şişmanlık), sindirim sistemi hastalıkları (mide-bağırsak), kalp, tansiyon gibi rahatsızlıkları olan kişilerin durumu kötüye gider. Moral bozan anlar yerine sevdiklerinizle huzurlu vakitler geçirmek için sağlıklı beslenme kurallarına dikkat etmemiz gerekiyor. Sağlıklı beslenmek ömür boyu sürdürülecek bir alışkanlık ancak özel günlerde, davetlerde, bayramlarda beslenme düzeni bozuluyor. Her ne kadar siz dikkat etseniz de bir anda yemeniz için ısrar eden misafirperver dostlarınız, akrabalarınız etrafınızı saracak, -bir seferden ne olur? – Zaten çok kilo verdin? -Bende tabağını bitir başkasında yemezsin? Şeklinde sık duyduğunuz cümleler olacak ve hayır diyemediğiniz durumlar olduğunun farkındayım. İşte tam da bu nedenlerden dolayı yazdığım bu dengeli beslenme kurallarına uyarak; sağlıklı ve formda bir bayram geçirmenizi tavsiye ediyorum”
Diyetisten Zeynep Alan Öztürk, mide-bağırsak hastalığı olan kişilerin et tüketimine dikkat çekti.
Etler sindirimi zor olan besinlerdir. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik, hem pişirmede hem de sindirimde zorluğa yol açar. Özellikle mide-bağırsak hastalığı olan kişiler kurban etlerini hemen tüketmemeli, buzdolabında en az bir gün beklettikten sonra, haşlama veya ızgarada pişirme yöntemiyle pişirerek tüketmelidir.Genel olarak sakatat tüketimi de artmaktadır. Özellikle kolesterol hastaları ile kalp-damar hastalığı riski taşıyan kişiler sakatat tüketiminden kaçınmalıdır.
Kurban etini nasıl pişirmeliyiz
Kırmızı etin doymuş yağ ve kolesterolden zengin bir besin olduğunu söyleyen Uzman Diyetisten Zeynep Alan Öztürk, üzerinde görünen yağlı kısım etten ayrılsa bile kırmızı etteki ortalama yağ oranının yüzde 20 olduğunu belirtti .
Uzman Diyetisten Zeynep Alan Öztürk, “Kurban etini pişirirken herhangi bir yağ eklenmemelidir uyarısında bulundu. Etin içindeki doymuş yağ asitleri zaten etin pişmesi için yeterli olacaktır. Hayvan iç yağlarının da eklenmemesi gerekir. Etin pişirilmesinde dikkat edilecek nokta, kısık ateşte kendi öz suyunda ile pişirilme tekniğinin uygulanmasıdır. Bu şekilde etin besin ve vitamin değerlerinde kayıp olmaz ve kısa sürede pişer. Etin fazla pişirilmesi, içerdiği vitaminlerin kısa sürede değerini kaybetmesine yol açar. Kurban etinin ızgara, fırın ya da haşlama yöntemleriyle pişirilmesi en sağlıklı olandır. Kızartma işlemimden kaçınılması gerekmektedir. Etler E ve C vitamini içermezler. Bu nedenle etlerin mutlaka sebzelerle beraber pişirilmesi önemlidir. Bu yöntem hem besin çeşitliliğini sağlayacak hem de bazı minerallerin vücut tarafından emilimini arttıracaktır”
Mangalda Pişirilen Et Zararlı Mı?
Ülkemizde bayram denilince akla ilk gelenin mangal olduğunu söyleyen Uzman Diyetisten Zeynep Alan Öztürk, mangalda pişirilen etlere uygulanan yöntemin yanlış olduğunu belirtti. Uygulanan yanlış yöntemle ette kanserojen maddelerin oluşmasına sebep olunduğunu, etin yüksek sıcaklıkta pişip yanması sonucunda, heterosiklik, aminler ve polisiklik aromatik hidrokarbon (PAH) denilen kanserojen maddelerin ortaya çıktığını, bu maddelerin etten ateşe damlayan yağlardan ve çıkan dumanın etle temasından oluştuğunu belirtti.
Muğla'nın Datça ilçesi, dün gece saat 22.09'da 4.7 şiddetinde bir depremle sarsıldı. AFAD tarafından yapılan…
ABD Kongresi'nde düzenlenen Temsilciler Meclisi Gazi İşleri Komitesi toplantısında dikkat çeken bir protesto yaşandı. Eski…
Gümüşhane’de yaşanan trafik kazası, büyük bir felaketi de beraberinde getirebilirdi. Şiran ilçesinden Gümüşhane yönüne seyir…
İstanbul Havalimanı'nda Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekipleri, Nijerya'dan Bangkok'a gönderilmekte olan bir kafes…
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'nin başkentinde düzenlediği kritik ziyaretler kapsamında Suriye'nin yeni lideri Ahmet eş-Şara…
Maç Özeti:Maçın henüz başlarında, 2. dakikada Attamah'ın elle müdahalesi sonucu Galatasaray penaltı kazandı. Penaltıyı Victor…