“Üç Taş Bir Duvar, Dört Taş Bir Hane, Beş Taş Bir Saraydır”
Eski Çağ ve Antropoloji profesörü Eric H. Cline’ın Üç Taş Bir Duvar-Arkeolojinin Öyküsü adlı kitabı Alfa Yayınları’ndan çıktı.
Arkeolojinin hikayesi tüm yerküreden çok sayıda keşfin hikayesidir. Üç Taş Bir Duvar Eric H. Cline’ın arkeolojiye olan aşkını ve tutkusunu mesleki yaşamından öykü ve örneklerle ortaya koyuyor ve insanın hikayesini anlamanın bir yolunu sunuyor. Bu kitabın içeriği Eric H. Cline’ın 2001 yılından beri George Washington Üniversitesinde verdiği Arkeolojiye Giriş dersinin ders notlarının bir izdüşümüdür.
Howard Carter 1922’de Tutankhamun’un mezarına girdiğinde tek ışık titreyen elindeki mumdan geliyordu. Küçük açıklıktan içeriye şöyle bir baktı ve ne gördüğünü sorup duranlara, meşhur “Ben harika şeyler görüyorum” yanıtını verdi.
Carter’ın muhteşem keşfi, Üç Taş Bir Duvar’da anlatılan büyüleyici hikayelerden sadece biri. Otuzdan fazla kazıya katılmış olan arkeolog Cline, okuru, Pompeii’den Petra’ya, Troia’dan terrakotta savaşçılarına ve Mikene’den Megiddo ve Masada’ya götürüyor. Cline, Troia’yı kazan Schliemann ve keşifleri insanın kökenine dair anlayışımızı geliştiren Mary Leakey de dahil olmak üzere bu kazıların arkasındaki insanları tanımamızı sağlıyor.
Kitap arkeologlara en sık sorulan sorulara yanıt veriyor: Nereyi kazacağını nereden biliyorsunuz? Kazılar gerçekte nasıl yapılır? Bir şeyin kaç yaşında olduğunu nereden biliyorsunuz? Bulunan şeyler kimindir?