İş dünyasından ’Güven ortamı’ vurgusu
Manisa Ticaret ve Sanayi Odasının temmuz ayı meclis toplantısında konuşan MTSO Başkanı Mehmet Yılmaz, yurt içi piyasalarda güven ortamının sağlanması gerektiğini vurgulayarak, “FİTCH yayınladığı raporda yapısal reformlar ve kamu finansmanı yönetimine ilişkin belirsizliklerin arttığını vurguladı. Bu noktada hükümetimiz ile birlikte ekonomide tüm paydaşların gayretleri sonucunda bu belirsizliği ortadan kaldırmalıyız. Ekonomimizin güven ortamına ihtiyacı var” dedi.
Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (Manisa TSO) Temmuz ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi. Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkan Yardımcısı Gencay Esendağ’ın yönetiminde gerçekleşen toplantıda gündemde yer alan maddeler görüşülüp karara bağlandı. Toplantının açılışında konuşan Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkan yardımcısı Gencay Esendağ, temmuz ayı boyunca birçok önemli gün ve haftaları kutladıkları söyledi.
Başkan Yılmaz: “ABD ve Çin arasındaki ticari savaş küresel büyümeyi yavaşlatıyor”
Meclis toplantısında söz alan Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz; “Amerika ve Çin arasındaki ticaret savaşının uluslararası gündemi sürekli meşgul ettiği ve küresel ticaret alanındaki belirsizliğin giderek arttığı bir ortamda, ülkeler tarafından ticaret ve yatırım konularında uygulamaya koyulan kısıtlayıcı ve korumacı önlemlerdeki artış, ticari gerginlikler ve büyük ekonomilerde görülen zayıf büyüme nedeniyle küresel ticaretin yavaşladığı, belirsizliğin arttığı ve yatırımların azaldığı görülmektedir. Nitekim, uluslararası para fonu (IMF) küresel ekonomik görünüm raporunda, 2019 ve 2020 yılları için küresel büyüme tahminini 0,1 puan düşürerek sırasıyla yüzde 3,2 ve yüzde 3,5 seviyesine indirdi. IMF ayrıca küresel ticaret hacmine ilişkin artış tahminini düşürdü. Raporda aşağı yönlü risklerin arttığını belirten IMF, ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının etkisini artırmasının ve anlaşmasız Brexit olasılığının küresel büyümeyi ve yatırımları yavaşlatacağına dikkat çekti” diye konuştu.
“Güven ortamını sağlamalıyız”
Yurt içi piyasalarda güven ortamının sağlanması gerektiğini vurgulayan Başkan Yılmaz, “Yurtiçi piyasalarda ise Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanının görevden alınması, S-400 ve Kıbrıs’taki sondaj faaliyetlerine ilişkin gelişmeler, risk algısını olumsuz yönde etkileyen faktörler olarak ön plana çıkmıştır. Bildiğiniz üzere, görev süresi 2020’de dolacak olan eski Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, 6 Temmuz 2019 Cumartesi günü resmi gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile görevden alınarak yerine TCMB Başkan Yardımcısı Murat Uysal atandı. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, yönetimdeki görev değişikliğinin ardından, 25 Temmuz tarihinde gerçekleştirilen ilk para politikaları kurulu (PPK) toplantısında, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 425 baz puan indirdi. Yüzde 24 olan politika faizi, Merkez Bankası’nın kararının ardından yüzde 19.75 oldu. Ancak, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu FİTCH, TCMB başkanlığındaki değişimi gerekçe göstererek Türkiye’nin kredi notunu bir kademe düşürdü. Kredi notunu ‘BB eksi‘ olarak belirleyen kuruluş not görünümünü de negatifte tuttu. Çetinkaya’nın görevden alınmasının halihazırda zayıf olan iç piyasa güvenine zarar verme riski taşıdığına dikkat çeken kuruluş, yapısal reformlar ve kamu finansmanı yönetimine ilişkin belirsizliklerin de arttığını vurguladı. Bu noktada hükümetimiz ile birlikte ekonomide tüm paydaşların gayretleri sonucunda bu belirsizliği ortadan kaldırmalıyız. Ekonomimizin güven ortamına ihtiyacı var” dedi.
“Tasarruf tedbirlerini acilen uygulamalıyız”
Bütçe açığının arttığını ve bu yüzden tasarruf tedbirlerini acilen uygulanması gerektiğinin altını çizen Başkan Yılmaz, “Yılın ilk yarısında bütçe açığı tarihi yüksek düzeyde gerçekleşti. Merkezi yönetim bütçe açığı Haziran’da 12,1 milyar TL seviyesine ulaştı. Bu dönemde bütçe gelirleri yüzde 7,6 artarken, bütçe harcamaları yüzde 12,5 azaldı. Yılın ilk yarısında ise bütçe gelirlerinin zayıf bir performans sergilemesi paralelinde bütçe açığı yıllık bazda yüzde 70,5 genişledi. Böylece ilk yarıda bütçe açığı 78,6 milyar TL ile tarihi yüksek düzeyde gerçekleşti. Türk lirasındaki değer kaybını önlemek, kıymetini artırmak ve faizdeki baskıyı azaltmak istiyorsak, bunun yolu tasarruf etmekten geçiyor. Bildiğiniz üzere ülke olarak en büyük sorunumuz tasarruf miktarının düşük olması. Bu bakımdan yabancı sermayeye ihtiyaç duyulmakta ve bu durum piyasalarda oynaklığa sebebiyet vermektedir. Bu nedenle, tasarruf tedbirlerinin acilen uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Nitekim, 8 Temmuz Pazartesi günü TBMM’ye sunulan 2019-2023 dönemini kapsayan 11. 5 yıllık kalkınma planında, tasarruf yetersizliğinin çözümüne katkıda bulunacak düzenlemelere yer verilmiştir. Yurtiçi tasarrufların artırılmasına, cari açığın azalmasına ve Türkiye ekonomisinin olası şoklara daha dayanıklı hale gelmesine katkı sağlamak amacıyla kamu tasarruflarının artırılmasının yanında hane halklarının ve firmaların tasarruf bilinci ve eğiliminin özendirilmesini sağlayacak ve tasarrufları ekonominin verimli alanlarındaki yatırımlara yönlendirecek politikaların uygulanması planlanmaktadır. 11. Kalkınma Planı’nda yerli üretimin desteklenmesi ve sanayileşmenin hızlandırılması için sanayi sektörüne odaklanıldığı; Ekonomik aktiviteyi canlandırmak ve ekonomide verimliliği desteklemek amacıyla kimya, ilaç-tıbbi cihaz, makine-elektrikli teçhizat, otomotiv, elektronik ve raylı sistem araçlarının öncelikli sektörler olarak belirlendiği görülüyor. Planda ayrıca; tarım, turizm ve savunma sanayisi de öncelikli gelişme alanları olarak tanımlanıyor” diye konuştu.
“Tarım Ürünleri İşleme İhtisas OSB’de son aşamaya geldik”
Manisa’ya yeni OSB’ler kazandırılması yolunda önemli adımlar attıklarını vurgulayan Başkan Yılmaz, “Zafer Kalkınma Ajansı tarafından 2019 yılında sunulan fizibilite desteği programı kapsamında, ‘Manisa Tarım Ürünleri İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Fizibilite Raporu’nun hazırlanmasına yönelik odamızca bir proje daha sunmuş bulunuyoruz. Proje ile ilimizde yetiştirilen tarım ürünlerinin ihracatında katma değeri yüksek işlenmiş tarım ürünlerinin payını arttırmak, inovasyona ve modern teknolojiye dayalı (akıllı) üretim ve işleme yöntemlerine sahip işletmelerin kümelenmesini sağlamak amacıyla odamızca kurulması planlanan tarım ürünleri işleme ihtisas OSB’ye ilişkin fizibilite raporu hazırlanacak. Proje kapsamında, Manisa’nın tarım ürünleri işleme alanında inovasyon, girişimcilik, markalaşma ve pazarlama yeteneklerinin geliştirilmesi ve ayrıca sürdürülebilirlik ve gıda güvenliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Proje bitiminde hazırlanacak olan fizibilite raporu, kurulması planlanan tarım ürünleri işleme ihtisas OSB’ye ışık tutacak, odamıza yol gösterecektir. Uşak’ta gerçekleştirilecek olan Zafer Kalkınma Ajansı’nın yönetim kurulu toplantısında projemiz değerlendirilecek. Projenin uygun bulunarak geçmesi halinde, kurulması planlanan tarım ürünleri işleme ihtisas OSB’nin fizibilite raporu, Zafer Kalkınma Ajansı’nın hibe desteğiyle hazırlanacak. Fizibilite raporu doğrultusunda da tarım ürünleri işleme ihtisas OSB’yi kurmanın haklı gururunu hep birlikte yaşayacağız” diye konuştu.
Başkan Yılmaz ayrıca, İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından, Türkiye’nin ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu araştırmasının 2018 yılı sonuçları kapsamında Manisa’da faaliyet gösteren 15 firmanın listede yer almasında dolayı gurur duyduklarını ifade etti.
Konuşmasının son bölümünde Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Manisa Celal Bayar Üniversitesi rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Ahmet Ataç’a yeni görevinde başarılar dileyen Başkan Yılmaz, rektörlüğü boyunca güzel işlere imza attıkları eski rektör Prof. Dr. A. Kemal Çelebi’ye de bundan sonraki akademik çalışmalarında başarılar diledi.