“Güneş ışığı deri kanserine neden olabilir”
Dermatoloji Uzmanı Dr. Yeliz Karakoca, yazın güneş ışığına dikkat çekerek güneş ışığının deri kanserine neden olabileceğini söyledi. Dr. Karakoca, güneş lekeleri hakkında açıklamalarda bulundu.
Özellikle tatille özdeşleşen yaz aylarında, tatilcilerin en sevdiği aktivitelerden güneşlenme, tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Medicana Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Yeliz Karakoca, yaz aylarında oluşan güneş lekeleri hakkında önemli bilgiler verdi.
“Deri kanserlerine zemin hazır, göz harabiyeti yapar”
Güneş ışığının zararlarına dikkat çeken Dr. Yeliz Karakoca, “Cildimizin normalden önce yaşlanmasının da en önemli nedeni olan güneş ışığı, son yıllarda sık tatile gitme ve solaryuma girme gibi değişen sosyal eğilimlerle birlikte uzun süreli ve tekrarlayan temasın etkisiyle deri kanserlerine daha sık karşılaşmamıza yol açmaktadır. Bu artışın bir diğer nedeni de ozon tabakasının incelmesiyle dünya yüzeyine ulaşabilen zararlı güneş ışınlarının artmasıdır. Aşırı güneş ışığına maruz kalmanın olası sonuçları; cilt lekeleri (çiller, solar lentigo, melazma) olabilir. Güneş yanıkları gelişebilir. Deriniz normalden erken yaşlanabilir. Deride kuruma, kalınlaşma, sarı, opak-mat bir görünüm ve damarlanma meydana gelir. İnce kırışıklık ve çizgilenmeler artar. Deriye ait bağışıklık sistemi zayıflar (hücresel immüniteyi baskılar). Deri kanserlerine zemin hazırlanır. Göz harabiyeti yapar. Güneş cilt lekelerinin oluşumunda en önemli etkendir. Derinin üst yani epidermis kısmında çil, solar lentigo ya da daha alt dermis kısımlarında melazma olarak tanımlanan farklı çeşitlerde güneş lekeleri oluşabiliyor. Yüzde oluşan kahverengi geniş lekeleri (melazma), genellikle 30’lu yaşlardan sonra buğday ve esmer tenlilerde görülmekte, güneşin deride yılların biriktirdiği etkiyle ortaya çıkan ve lentigo olarak adlandırılan lekeler ise 40’lı yaşlardan sonra ortaya çıkmaktadır” şeklinde konuştu.
“Melazma, kadınlarda daha sık görülür”
Melazmanın, güneşe maruz kalan bölgelerde, özellikle yüzde ortaya çıkan ve deride renk koyulaşmasıyla seyreden bir cilt sorunu olduğunu aktaran Dr. Karakoca, “Melazma daha çok kadınları, buğday ve esmer tenli kişileri etkilenmektedir. Yeni başlayan lekelerde daha iyi yanıt alınabildiği gibi lekenin oluşma süresi uzadıkça tedavi de o ölçüde zorlaşıyor. Tedavinin sonucuna etki eden bir diğer unsur ise lekenin derinliği oluyor. Yüzeysel lekeler tedavilerle kolayca yok olurken derin lekeler ısrarla kalabiliyor. Bununla birlikte cildin tipi de tedavi açısından zorlayıcı olabildiği için ten rengi çok koyu, cildi hassas veya kızarık yapıda olanlarda dikkatli olunması gerekiyor. Lentigo, her iki cins eşit oranda etkilenirken genel olarak 40 yaş sonrası görülür. Hem daha koyu renkli hem de boyutlarının daha büyük olması, güneş lekesini çilden ayıran özellikler olarak sıralanıyor. Lentigolar, her mevsim deride kalıcı olmakla birlikte güneşe maruziyet nedeniyle yaz aylarında renginde koyulaşma gözleniyor. Lekeler özellikle açık tenli kişilerde güneşe maruz kalan el sırtı, yüz, omuz, sırt ve göğüs ön yüzü gibi cilt bölgelerinde ortaya çıkmaktadır. Cildin güneş ışığına aşırı renk üreterek tepki vermesi sonucu ortaya çıkan yüz çilleri en çok alın, yanak, burun üzerinde görülüyor” diye konuştu.
“Düzenli aralıklarla deriyi kontrol ettirmek önemlidir”
Deri kanseri gelişiminde en önemli faktörün güneş ışınlarına aşırı derecede maruz kalmak olduğu uzun yıllardır bilinen bir gerçek olduğunu kaydeden Dr. Karakoca, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Sürekli güneşe maruz kalmak uzun zaman içinde bazal hücreli ve skuamöz hücreli deri kanserlerine yol açarken, aralıklı ama özellikle yanık oluşturacak derecede yoğun güneş ışınına maruziyet ’ben kanseri’ olarak bilinen melanom gelişiminden sorumlu tutuluyor. 0-18 yaş arasında güneş ışığından tam olarak korunmuş çocuklarda deri kanserlerinin oranı yüzde 98 azalır. Derideki değişiklikleri fark etmek düzenli aralıklarla deriye bakmakla, vücudu ayda bir kontrol etmekle mümkündür. Altta yatan ne olursa olsun güneş koruyucu kremlerin çok yoğun sürülmesi ve sık sık tekrarlanması gerekmektedir. Yüzde 100 korumanın sağlanamamasından dolayı da güneşlenmemek, şapka ve giysiler gibi fiziksel olarak korunmak gerekmektedir. Tedavide leke açıcı kremler, mezoterapi, PRP, dermapen, karbon peeling, thulium lazer, fraksiyonel lazer, kimyasal peelingler, enzimatik peeling yöntemleri kullanılır”.