11. Büyükelçiler Konferansı
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Samsun’da katıldığı ’11. Büyükelçiler Konferansı’nda Münbiç ve vize serbestisi konusu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Samsun’da düzenlenen ’11. Büyükelçiler Konferansı’na katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, genel siyasi durum ve dış ilişkiler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Çavuşoğlu, yeniden gündeme gelen güvenli bölge ya da barış koridorunun Münbiç gibi olmayacağına dikkat çekerek, dış ilişkiler ve vize serbestisi hakkında konulara değindi.
“Barış Koridoru ya da güvenli bölge Münbiç gibi olmayacak”
Yeni yapılması düzenlenen güvenli bölgenin Münbiç’e benzemeyeceğini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, “Kolay bir bölgede yaşamıyoruz. Terörle mücadelede ikiyüzlülüğü ve çifte standartları görüyorsunuz. Biz terörün her türlüsüyle mücadele ediyoruz. Etrafımıza baktığımız zaman Karabağ bölgesi, Gürcistan’daki itilaflar, Rusya-Ukrayna gerilimleri, Kırım’ın durumu. Moldova’daki itilaflar var. Bunların hepsinin risk potansiyelleri var. Bunlar bölgedeki gerginliği arttırıyor. Ara bir volkanik dağlar gibi püskürme oluyor. Bunların çözümü çok kolay değil. Elimizden gelen katkıyı veriyoruz. Güneyimize gittiğiniz zaman sıcak çatışmalar var. Irak’ta şimdi seçimden sonra düzeliyor. En çok destek veren biziz. Suriye’de bir taraftan terörle mücadele, dün de söylediğimiz gibi Amerika’yla oradaki terör koridorunu ortadan kaldırmak, onun yerine barış koridoru ya da güvenli bölge oluşturmak için çalışıyoruz. Ama bu çalışma süreci Münbiç gibi olmayacak, buna müsaade etmeyeceğiz. Bir oyalama sürecine kesinlikle müsaade etmeyiz. Çünkü bu bizim için hayati derecede önemlidir. Bir güvenlik meselesidir. O nedenle gereken adımlar sahada hızlıca atılmazsa, her türlü tedbirimiz zaten hazır. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla gerekeni yapacağız. Ya birlikte çalışarak temizleyeceğiz ya da biz tek başımıza bunu yapacağız. Tıpkı Afrin’de olduğu gibi tıpkı Fırat Kalkanı’nda olduğu gibi. Tüm bunlar neyi gerektirir? Etrafınızdaki var olan sorunların çözümünü, inisiyatif alabilmeyi. Sahada yeri geldiği zaman mücadeleyi yeri geldiği zaman da başka bir stratejiyi gerektirir. Sahada ve masada güçlü diplomasi gerekir. O yüzde bizim için 11. Büyükelçiler Konferansı’nın teması da sahada ve masada güçlü bir diplomasidir. Atık sahada kazandıklarımızı masada kaybetmiyoruz, kaybetmeyeceğiz. Masada kazandıklarımızı da sahada kaybetmek yok. Birbirini destekleyecek” dedi.
“Diplomatik misyon sayısı bakımından dünyada 5’inci sıraya çıktık”
Diplomatik olarak dünyada önemli bir yerde olduklarının altını çizen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Dışişleri Bakanlığı mensupları olarak dünyanın her yerinde görev yapıyoruz. Bugün dünyada 243 temsilciliğimiz oldu. Sadece Afrika’da 42 büyükelçiliğimiz oldu. 10 sene önce 12 tane büyükelçiliğimiz vardı. Diplomatik misyon sayısı bakımından dünyada 5’inci sıraya çıktık. Hedefimiz daha da yükseklere çıkmak, dünyanın her yerinde Türk bayrağını dalgalandırmak” diye konuştu.
“AB vize serbestisi kriterlerinden 72’sinin 66’sını tamamladık”
Vize serbestisi konusunda önemli yol kat ettiklerini belirten Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, “Ekonomi çok önemli. Ekonomi ne kadar güçlüyse biz de o kadar güçlüyüz. Güçlü ekonomi demek güçlü dış politika demektir. O yüzden ülkemizin ekonomisinin güçlenmesi için de çok çaba sarf ediyoruz. Ülkemize yatırımların çekilmesi için konferansın 2 gününü ekonomiyle ilgili konulara ayırıyoruz. Tüm ticaret odalarından tutunda ilgili kuruluşlarla yoğun çalışmalar yapıyoruz. 1990’lı yıllardan 2002’ye kadar Türkiye’ye gelen toplam yabancı yatırım miktarı 14,6 milyar dolardı. 2002’den 2019’a kadar ise bu rakam 20 kattan daha fazla arttı. Bizim potansiyelimize bakarsanız daha da arttırabilirsiniz. Aynı şekilde ihracatımızı da arttırabiliriz. Çalkantılı dönemleri de geride bırakıyoruz. Güzel ve zamanlıca aldığımız tedbirlerle tüm saldırmalara rağmen ihracatımız rekor üstüne rekor kırıyor. Bizim görevimiz, ihracatımızı arttırmak, yurt dışında yatırım yapmak isteyen insanlarımızın önünü açmak. Her bir iş insanımızın yurt dışındaki iş takipçisiyiz. Vizelerin kaldırılması, karşılıklı vizelerin kaldırılması için çalışıyoruz. 1 Eylül’den itibaren de kardeş Azerbaycan da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vizeyi kaldırıyor. Avrupa Birliği ile de vize serbestisine geçebilmek için 72 kriter vardı, 66’sını gerçekleştirdik. 6 tane kriter için Cumhurbaşkanımız da gerekli talimatları verdi, Adalet Bakanlığımız ve İçişleri Bakanlığımız yasal düzenlemeler meclisimize de burada görev düşüyor” şeklinde konuştu.
Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği
Güneydoğu Asya konusuna da değinen Bakan Çvauşoğlu, “Tüm dünyadaki gelişmeleri iyi takip edebilmek, oralarda aktif olabilmek için açılımlar gerçekleştiriyoruz, bunların hiçbirisinin içi boş değil. İşte Afrika açılımı bir ortaklık politikasına dönüştü. Bunu sadece misyon sayısı ile değerlendirirsek eksik kalırız. Ticaretimiz 2.9 milyardan 23 milyara çıktı. Yani ilave 20 milyar artı ama bu da yetmez. Çünkü Doğu Asya, evet ekonominin merkezi oluyor da, Afrika’da uyanıyor. Kazan kazan anlayışı ile bunu çok daha iyi değerlendirmemiz lazım. Türkiye AFAD, Kızılay, TİKA, Yunus Emre Enstitüleri, Yurt Dışı Akraba ve Topluluklar Başkanlığı ve tüm kuruluşlarıyla dünyanın her yerinde. Aynı şey Latin Amerika için geçerli. Latin Amerika ile 2002 yılında toplam ticaretimiz 800 milyon dolar civarındaydı. Yani 1 milyar dolar bile değil. Şimdi ise bu rakam 10 milyar doların üzerine çıktı, daha da arttıracağız, çalışıyoruz. İşte ’dünyadaki değişimi takip ediyoruz’ dedik. Asya artık ekonomide bir iş merkezidir. Asya’nın sunduğu imkanlar var. Bu imkanları çok daha iyi değerlendirmemiz lazım. Bugüne kadar Asya’da yok muyduk? Vardık. 2 yıl önce Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği’nin (ASEAN) statü elde ettik ve 2 yıldır resmi olarak toplantılarına katılıyoruz. Ve o örgüte üye ülkelerin tamamında elçiliklerimiz ve büyükelçiliğimiz var. Son 17 yılda Asya ile olan ticaretimiz 2 katına çıkmış. Ama hem Türkiye’nin potansiyelini hem de Asya’nın potansiyelini baktığımız zaman daha halen istediğimiz noktada değiliz” ifadelerini kullandı.
“Yeni Asya Açılımı başlattık”
Yeni Asya Açılımı başlattıklarını ifade eden Çavuşoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımız da bize güçlü bir destek verdiler. Bunu tek başımıza başarmamız mümkün değil. Esasen bugün dış politikanın alanlarına baktığımız zaman, dış politikayı tek başımıza bizim Dışişleri Bakanlığı olarak da yürütmemiz mümkün değil. Parlamenter diplomasi örneğin her geçen gün daha da önem kazanıyor. Sivil toplum örgütlerinin yürüttüğü diplomasi ve kamu diplomasisi çoğu zaman bizim resmi yaptığımız çalışmalardan daha ve güçlü oluyor. Biz çünkü resmi görüşüyoruz. O yüzden Yeniden Asya Açılımı çerçevesinde devletimizin kurumları, aynı şekilde üniversitelerimiz, aynı şekilde iş dünyamız, aynı şekilde toplumun değişik kesimleri ve halklar arasındaki temas gibi herkesin işin içine gireceği bir strateji hızlıca hayata geçireceğiz” açıklamasında bulundu.
Çavuşoğlu, konuşmasının sonlarında şunları söyledi:
“Yine Kafkasya’da oluşturduğumuz Karadeniz Bölgesine en yakın bölge olduğu için üçlü ve dörtlü mekanizmalarla bölgelerin istikrarına katkı sağlıyoruz. İşte Özbekistan, Pakistan ve Afganistan ile birlikte yürüttüğümüz süreçlerde Özbekistan tabi ki sınır komşusu ve Afganistan’da da 4 milyona yakın Özbek ve Türk kökenli kardeşlerimiz var. Afganistan’ın istikrarı için neler yapabiliriz üçlü ve dörtlü Azerbaycan’ı da içine kattığımız mekanizmalar gerçekten artık meyvelerini vermeye başladı. Bakü-Tiflis-Kars bunlardan bir tanesidir. Bakü-Tiflis-Kars’ın çok daha etkin kullanılması lazım. Şimdiden çok ilgi görmeye başladı. Bu çalışmalarla bölgenin istikrarına katkı sağlamaya devam edeceğiz. Dünyanın meselelerine de hassasız. En az gelişmiş ülkelerin sorunlarına hassasız. İlk defa bizim G-20 Zirve başkanlığı dönemimizde en az gelişmiş ülkelerin sorunları G-20 Zirvesinin gündemine taşındı. Ama şimdi diğer ülkelerin devam ettirdiğini görmenin de mutluluğunu duyuyoruz. Diğer taraftan bölgesel kuruluşlara sahip çıkarken, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Kuruluşu başta olmak üzere dünyadaki örgütler de inisiyatif alan ülke olduk. Ve artık Birleşmiş Milletlerin de özellikle Güvenlik Konseyinin de bugünün sorunlarını çözmediğini, çatışmaları önleyemediğini ve de dünya haklarının beklentilerini karşılayamadığını söyleyerek ’dünya 5’ten 5 kez büyüktür’ dedik. Dünya 5’ten büyüktür lafı içi boş bir laf değil. Yani bu sistemin nasıl adaletli ve katlayıcı olması gerektiğine yönelik fikirler ortaya koyuyoruz. Burada Türkiye’yi düşünerek yapmıyoruz, ’Reform olsun diyoruz’ Almanya ve Japonya ’5 artı 1’ olsun veya ’5 artı 2’ olsun diyorlar. Bu sorunu çözmez. Bu mantıkla ’Ben de orada olayım’ çözümü olmaz. Sende orada olsan sorunu çözemezsin. Kapsamlı bir reforma gitmemiz lazım. Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın reform sürecini başlattı. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanlığına adaylığımı Yenilikler çini çaba sarf etmemiz lazım. Gerçekten tüm dünya meseleleriyle ilgilenen bir ülkeyiz.”
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası ile Samsun Ticaret Borsası tarafından düzenlenen toplantıya ayrıca Vali Osman Kaymak, AK Parti Samsun Milletvekilleri Çiğdem Karaaslan, Yusuf Ziya Yılmaz, Ahmet Demircan, Orhan Kırcalı, AK Parti İstanbul Milletvekili Akif Çağatay Kılıç, İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, CHP Samsun Milletvekili Kemal Zeybek, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, AK Parti İl Başkanı Ersan Aksu ve Samsun protokolü katıldı.